Tıbbi, Sosyal, Etik ve Dini Boyutlarıyla Cinsiyet
İnsan, zaman ve mekânda süreklilik taşıyan bir kendilik hissi ile var olur. Her bir gelişim evresinde kendilik hissi de farklı biçimler alır, yeni aidiyetler taşımaya başlar. Kendilik hissi çeşitli kimlik özelliklerinden beslenir. Cinsiyet, bu özelliklerin en temel olanlarından biridir. Bir cinsiyete ait olma belki de insanın hayati boyunca taşıyacağı birçok kimliksel unsurun ilkini oluşturur.
Cinsiyet, hemen her yönü ile uzunca bir süredir farklı disiplinlerin ana araştırma temaları arasında kendine yer bulmaktadır. Biyolojiden zoolojiye, tıptan genetiğe, felsefeden sosyolojiye değin pozitif veya beşerî bilimlerin tamamı cinsiyeti farklı yanlarıyla merkeze almıştır. Cinsiyete dair konuların geniş bir yayılım alanına sahip olması tartışmaların bilimsel alandan çok hızlı bir biçimde taşmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple, tartışmaların popüler niteliği güçlenmiş ve politik angajman peşi sıra gelmiştir. Dolayısıyla, günümüzde cinsiyete dair problemleri bilimsel saha içinde konuşmak güçleşmiştir. Sonuç olarak, cinsiyete dair üretilen bilginin içeriği ve güvenirliliği sorgulanmaya açık bir hal almıştır.
Abdullah Tivnikli İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı (İSAR) Tıp ve Ahlak Çalışma Grubu 2009 yılından günümüze, tıbbın fıkıh/etik ve diğer beşeri bilimlerle yan yana geldiği birçok konuda bilimsel organizasyon düzenlemiş ve kitaplar yayınlamıştır. Bu organizasyonlara dünyanın farklı yerlerinden alanında öncü kişiler katılmış ve çok yönlü bilimsel tartışmalar bu sayede yapılabilmiştir. İSAR TAÇ’ın bu karşılaşma noktalarını kendi toplumuna özgü değerleri gözeterek ve kendi toplumunun bilgi birikiminden faydalanarak incelemeye çalıştığı konuların son halkasını cinsiyet oluşturmaktadır. 27 ve 28 Mayıs 2022 tarihinde İSAR Bülbülderesi Binası Konferans Salonu’nda düzenlenecek “Tıbbi, Sosyal, Etik ve Dini Boyutlarıyla Cinsiyet” başlıklı çalıştay bu zeminden hareketle fikirden eyleme geçmiştir.